Aşk nedir? Yüzyıllardır binlerce şaire, yazara, sanatçıya en büyük konu malzemesi olmuş olan aşk aslında nedir? Nasıl algılanır, nasıl hissedilir? Bu soruların net bir şekilde cevabını vermek oldukça zor çünkü aşk herkes için başka bir kişiyi, başka bir şeyi ve başka bir bakışı ifade eder. Ancak genel olarak hepimiz aşkı bilmesek de aşkı bir şekilde fark ederiz. Kalp atışımızın değişen seyrinden, bağı çözülen dizlerimizden veya şu çok meşhur olan midemizdeki kelebek uçuşması hissinden. Maalesef aşkı deneyimlemek her zaman bu kadar tozpembe olmaz. Bazen karın ağrısı, mide bulantısı, göğüs sıkışması ve el titremesini de beraberinde getirebilir. İşin bundan daha tuhaf ve kötü olan yanı da bu olumsuz yanlarını görmeyiz, görmekte çok zorlanırız. Çünkü aşka olduğundan daha fazla anlam yüklüyoruz. Aşkın zihnimizde büyülü bir halde olmasını, bizi tutkulu bir ana ulaştırmasını seviyoruz. Ancak aşka yüklediğimiz bu dramatik anlamlar olası tüm tehlike işaretlerini görmemize oluyor. Aşk her zaman sağlıklı değildir. Peki sağlıklı aşk nedir, nasıl olmalıdır? Hissettiğimiz duygunun ya da tanımlayamadığımız o hislerin aşk mı yoksa bağlılık mı olduğunu nasıl anlarız? Bu yazımda bunlardan bahsedeceğim.
Sağlık aşk en temelde şunları içerir:
- sevmek,
- uyumlu olmak,
- sadakatle bağlı olmak.
Sevmek: Aşk en nihayetinde geçici bir duygudur. Ancak kendisi zamanla yerini asla başka hiçbir şeyle dolduramayacağımız o şeye bırakır; sevgiye. Sağlıklı aşk tüm olumlu süreçlerde tutkuyu ve bağlılığı artırıp bununla birlikte samimi ve sıcak bir sevgiye dönüşür.
Uyumlu olmak: Dolu dolu geçen onca zamanın ardından çiftlerin birbirini tanıması ve birbiriyle daha fazla ortak noktada buluşmak istemesiyle uyum sağlama süreci başlar. Herhangi bir anlaşmazlıkta çiftler geri veya ileri bir adım atarak ortak paydada buluşup sorunu çözebilir hale gelirler. Bunu yaparken bu konuyu herhangi bir şekilde gurur meselesi yapmaz ve bundan rahatsız olmazlar. Birbirini uyumlu olma konusunda destekler ve teşvik ederler.
Sadakatle bağlı olmak: Yaşanan sağlıklı ve düzgün bir ilişki, ilişkiyi her anlamda daha doyurucu bir hale getirir. Zihinsel ve fiziksel olarak yaşanılan bütün anlardan ve edilen bütün temaslardan daha fazla tatmin olmaya başlarlar. Farklı kişilerle bir şeyler denemeyi değil, birbiriyle farklı şeyler denemeyi isterler. Yaşanamayan bazı deneyimler için de birbirini suçlamazlar. Bunun her şekilde daha sıcak ve daha güvenli olduğunu bilirler.
Bahsettiğim tüm bu şeyleri sağlıklı bir aşkın, düzgün bir ilişkinin içindeyken yaparız. Ancak bunlar olmadan da birine karşı sevgi hissedilebilir ve bu onun sağlıklı bir aşk olduğu anlamına gelmez. Bazen bazı insanlar aşkı doğru ve sıcak bir şekilde yaşamayı bilmezler. Yaşadıkları şey sağlıklı bir aşk değil, yalnızca bir bağlılıktır. Burada bağlılık derken “alışmayı, alışkanlık haline getirmeyi, tanışıklığı, bilindikliği” kastediyorum. Karşımızdaki kişi bizim için iyi bir seçenek olmasa bile herhangi birine bağlanabiliriz. Bağlanmak pek de kural tanımaz. Belli bir aşinalık sonucunda ve belli bir tekrar tekrar buluşma, görüşme, sevişme sonucunda herhangi birine karşı bağlılık geliştirebiliriz. Bağlılık buradaki gibi herhangi bir sebepten dolayı oluştuğunda -bazı zamanlarda- çok derin bir anlama, çok derin bir tutkuya sahip olmayabilir. Olağan bir şekilde tanışıklık ve alışkanlık halinden daha fazlasını içermeyebilir. Peki aradaki farkı nasıl anlayabiliriz? Birine karşı “gerçekten samimi ve derin bir sevgi, aşk” mı hissediyoruz? Yoksa asıl mesele “onunla uzun zaman geçirilen beraberlik sonucu oluşan bir bağlılık” mı?
Bunu anlamanın farklı yolları var. İlk önce üstünde durmamız gereken madde;
Güvende Hissetme: Gerçek bir samimi sevgi ve olağan bir bağlılık arasındaki anlamak için bakmamız gereken en önemli şey güvenli hissedip hissetmediğimizdir. Sağlıklı bir sevginin, aşkın içindeyken çiftlerin karşılıklı olarak güvenli alanında hissetmesi gerekir. Eğer karşımızdaki kişi vücudumuz, geçmiş yaşantımız, hayallerimiz, hedeflerimiz veya düşüncelerimiz hakkında bizi yargılıyorsa, o zaman bu sağlıklı bir aşk demek değildir. Çiftler arasında bu konularda şakalaşmalar olabilir ancak iş hiçbir zaman gerçekten dalga geçme ve özgüven kırma boyutuna gelmemelidir.
Tutarlı Olma: Yaşanılan ilişkinin hissettirdiği tatmin, güven ve doğruluk bir süreklilik halinde mi? Sağlıklı bir ilişkinin o ilişkiyi yaşama konusunda tutarlı hissettirmesi gerekir. Yaşanılan ilişkinin en ileriye kadar devam edebileceğine açık ve hazır olmak, sağlıklı bir aşkın önemli bir çıktısıdır. Çiftler devamlı olarak bu ilişkiyi sürdürme ve geliştirme konusunda çaba sarf ediyor ve bundan mutluluk duyuyorsa bu sağlıklı bir aşktır. Çünkü basit ve olağan bir bağlılık, bu kadar tutarlı bir şekilde süremezdi.
Sağlıklı Sınırlar: İlişkilerde çiftlerin en çok sıkıntı yaşadıkları noktalardan biri sınırlar meselesidir. Sınırlar bazı ilişkilerde aşırı keskindir, bu ilişkide iletişim çok zayıftır. Bazı ilişkilerde ise sınır yok denecek kadar yumuşaktır, bu ilişkide de yoğun bir iç içe geçme söz konusudur. Oysaki sağlıklı sınırlara sahip olmak güçlü ve sevgi dolu ilişkiyi beslemenin ve rahat hissettirmenin en temel noktasıdır. Sırf ilişkideyiz diye partnerimiz, hayatımızı her anlamda kontrol edemez. Sağlıklı bir aşk “hayır” cevabını cevap olarak kabul edebilir ve bunu “alınma, gücenme, reddedilme” gibi dramatik bir boyuta getirmez.
İhtiyaçları Onaylama: Sağlıklı bir aşkın içindeyken partnerimizin ihtiyaçlarını görmeye ve karşılamaya hem açık hem de istekli oluruz. Onun idealleri konusunda onu dinlemeye ve desteklemeye çalışırız. Yürümek istediği yolda ihtiyaç duyduğu şeyler konusunda onu anlar ve onaylarız. Bunu yaparken kullanıldığımızı veya sömürüldüğümüzü de hissetmeyiz. Ancak sağlıklı bir ilişkinin içinde değilsek her şey tam tersi şekilde yaşanır.
Krizi Yönetme: Olası kriz anlarında, yani yaşanılan herhangi bir anlaşmazlıkta çiftlerin bu durumu ağrısız bir şekilde yönetebiliyor olması sağlıklı bir aşkın işaretidir. Hem karşımızdakini anlamak için yeterli sabır ve anlayışı gösteririz, hem de karşımızdakinin bizi anlayabileceğine dair bir içten bir inanç duyarız. Ancak kurduğumuz ilişki sağlıksız türdeyse, çatışmayla başa çıkmak için ağrılı ve yıkıcı yollar geliştirme ihtimalimiz çok yüksektir.
Bu saydığım maddelerin hepsini sağlıklı bir aşkın içindeysek yaparız. Çünkü ancak sağlıklı bir ilişkinin içindeysek yeteri kadar güce ve sabra sahip oluruz. Eğer bunları yapamıyorsak veya yapmak istemiyorsak o zaman ilişkimiz basit ve olağan bir bağlılıktan daha fazlası değildir. Çünkü çabalamak ve oldurmak için yeteri kadar sebep ve enerjimiz yoktur. Ne de olsa hissettiğimiz şey yalnızca tanışıklık ve alışkanlıktan gelen bir bağlılıktır, öyle değil mi?
Sağlıklı bir aşkın içindeyken hem daha az yoruluruz hem de daha fazla isteğe sahip oluruz. Düzgün bir aşk, genel halimizde önemli bir iyileşme ve gelişme sağlayacaktır. Peki siz bunları okurken neler düşündünüz ve neler fark ettiniz? Yaşadığınız şeyin “içten gelen sahici bir aşk mı, yoksa alışkanlıktan gelen olağan bir bağlılık mı” olduğunu daha iyi ayırt edebildiniz mi? Tatmin olmadığınız, karamsar ve mutsuz bir ilişkideyseniz tüm maddeleri tekrar gözden geçirmek faydalı olabilir. Destek almak isterseniz de ben sizin için burada olacağım.
Zihinsel gelişim çabaya değer,
İrem ♥
Yorum yazın
Bu site hCaptcha ile korunuyor. Ayrıca bu site için hCaptcha Gizlilik Politikası ve Hizmet Şartları geçerlidir.